İş Yerinde İletişimin Artırılması

İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir.Birbirine düşman eden iletişimsizliktir. Güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir.
Konfüçyus
İnsan sosyal bir varlıktır. İnsanı sosyal varlık yapan en temel unsur iletişimdir. İletişim Türk Dil Kurumu tanımında; ''  Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme '' olarak geçmektedir. İletişim sosyal hayatın olmazsa olmazıdır. İş yerimizde bizlerin sosyal hayatının sürdüğü yerlerdir. İletişimi kuvvetli olan çalışanlar için iş yerlerindeki çalışmaları daha zevkli, daha verimli hale gelmektedir. İnsan her ne kadar iletişimi kuvvetli olursa olsun karşı taraftaki iletişim problemi nedeniyle enerjisi negatif bir hal alır. Dolayısıyla iş yerindeki iletişim bağının güçlü olması gerekir.  Uzmanlar iş yerinde verimlilik nasıl yapılır araştırmasını yapmaktadırlar. Burada  üzerine gidilmesi gereken en önemli  konu '' İletişim '' kavramı olmalıdır. İş yerindeki iletişimsizlik süreçlerin tıkanmasına ve kısır döngülere kendini teslim etmektedir. İletişimsizlik yüzünden fotoğrafın tamamına bakıldığında milyon bütçeler bertaraf olmaktadır. Güç denince akla bence iletişim gelmelidir. İletişimi kuvvetli olan kurumlar her zaman önder olmuşlardır. Asker ocağında güzel bir söz vardır.  '' Muhabere olmadan muharebe olmaz '' . Evet iletişim güçtür, iletişim şirketlerin motorudur. İş yerindeki İletişim verimini nasıl artırabiliriz. Farklı bir deyişle İş yerinde İletişimsizliği gidermenin püf noktalarını sıralar isek;

- İş yerinde her personelin kendince bir değer olduğunun farkında olmasının artırılması
- Personele sorumluluk verilmesi
-Personellerle iç iletişimi artırmak için sosyal etkinlikler yapılması ( Sinemaya gitmek, bereber yemek yemek vb. )
-İş yerinin kıymetinin bilinmesi için sahada farklı zorluktaki iş yerlerine ziyaret yapılması
-Personelin ödüllendirilmesi
- İş dışı farklı konularda toplantı yapılması
- Geçmişte yaşanan başarıların zaman zaman hatırlatılması
- Geçmişte yaşanan olumsuz süreçlerin unutulması ( Tecrübe tarafının alınarak unutulması )
- Tecrübeye değer verilmesi
- İletişim konularında personellere zaman zaman eğitim verilmesi
- İş yeri hedefinde personelin yerinin belirginleşmesi
- İstişarelerin takım ruhu ile yapılması

İletişim kanallarının açık olduğu teknolojik bir dönemde geçiyoruz. Lakin her ne kadar teknolojik gelişmeler iletişim kanallarını artırsa bile insanın insan olma hasletinin hiçe sayılması yani kıymet bilinirliğinin ötelenmesi iletişimsizliği artırır. İletişimin püf noktalarında insanın değeri yer almıştır. Değer verilen insanda aidiyat oluşur. Aidiyat iletişimi artırır. İletişim beklenen beklentiyi karşılar.

Bursa Osmangazi









İletişim güçtür, iletişimi etkili kullanabilenler, kendilerinin dünya deneyimlerini ve dünyanın onlar üzerindeki deneyimlerini değiştirebilirler.






Müşteri ilgi Bekler - KANİ AMCA

Yıllar öncesinde Kurumumuzda yapılan bir yarışmaya istinaden  bu yazıyı yazmıştım.  Bu yazı ile ilgili direktörlüğümüzden anı olarak bir hediye takdimi olmuş idi. Konuda adı geçen müşterimiz Kani amaca Hakka yürüdü. Bu vesile ile onu rahmetle yad ediyorum. Bursa delikanlısı bir insan olarak hafızamda, gönlümde dair yer alacaktır. Yazıya geçmeden
Tüm geçmişlerimize bir fatiha okursak müteşekkir olurum.


 Kani amca ile tanışmam işe girmiş olduğum ilk dönemlere dayanır. O dönemler  Headendde (Yayın Merkezi ) bir taraftan yayın kontrolü, bir taraftan  444 0 126 hattından gelen aramalara bakardık. Nöbet sistemi ile çalışırdık , Telekomdan Türksata geçiş süresi hayli stresli olmuştu. Daha sonra yeni ihale süreçleri, uzun mesailer.... İşte o nöbetçi dönemlerinde Kani amca ile tanıştım. Kani amca yalnız yaşayan ama hastalığı sebebi ile elinden televizyon kumandası düşmeyen 70 yaşlarında bir Bursa delikanlısı.... Kani amca sigara mübtelası olduğundan nefes problemi yaşayan baş ucunda devamlı oksijeni olan ve sadece hastane kontrollerinde dışarı çıkabilen bir kişi...



Kani amcanın tek bir arkadaşı var oda Kablo TV. Kablo TV ve iyi bir seyirci. En ufak yayın kesintisinde anlık gitmelerde Kani amca bir telefon kadar yakın.

Muhsin oğlum yayınlar yine gitti. Kani amca arama yaptığında tüm personelin ismi Muhsin beydir.

Muhsin bey yayınlarda cızırtı var, öyle ki yalnız kaldığı dönemlerde problem olmasa bile arar, konuşmak için bir sebep bulur. Bu yakınlığın temel kaynağı tabii ki sorumluluk duygusu, bütün illerdeki arkadaşların hepsinin ayrı ayrı Kani amcaları vardır hiç şüphesiz....

Kani amca torunları için internet almaya karar verir ve telefonla tekrar bana ulaşır. Modem kampanyası detayları hakkında gerekli bilgilendirme yaptıktan sonra ( sistemimizin meziyetleri hahkında gerekli bilgilendirme detayaları ile yapıldıktan sonra  ) abonelik yapılır. Kani amcanın doğum günü 1 Şubatttır, her doğum gününde ararım ve doğum gününü tebrik ederim. Kani amca ile hiç yüz yüze gelmedim nasip olmadı. Aradığında yenilikler ilgili bilgi veririm. Ofisimiz eğer yoğun değilse  telefonunun hoparlörünü açar o amcamızıın acı acı çıkan sesini arkadaşlara duyururum.

Kani amca söyleyeceğin bir şeyler var mı arkadaşlar seni duyuyor dediğimde lanet sigarayı bıraksınlar eğer içiyorlarsa bıraksınlar öff öfff...

Kani amcanın oğlu biraz yaramaz olduğu için 2 ay önce beni aradı Muhsin bey taahhüdüm ne zaman bitiyor, ben interneti kapatacağım bunlar canımı çok sıkıyor dedi...

Kani amcanın  sayfasını inceledim ve notunu aldım, 25 kasımda bitecek dedim, ben sizi arar bilgi veririm hatırlatırım diye ekledim. Artık hatırlatmalar var akşam yediğimiz yemeği unuturuz ama Kani amcanın talebini unutmayız. Ogün geldi Kani amcayı aradım, efendim taahhüdünüz doldu kapatmak istiyormusunuz uydunetinizi bilgilendirme için aradım, beni bilgilendiriniz demiştiniz diye ilave ettim. .
Kani amca yine her zamanki gibi bursa delikanlısı olarak öff öff kalsın oğlum kalsın seni bırakalım da nereye gidelim dedi.Kani amcalara sahip çıkarsak ALLAH' ın izni ile durmayız yola devam ederiz.

Muhsin Ertuğrul Kemikli


TAKIM ÇALIŞMASI ( 1+1 = 1)

Bir araya gelmek bir başlangıçtır. Beraberliği sürdürmek ilerlemektir. Beraber çalışmak ise başarıdır.
Henry Ford

Bir hedef uğruna bir araya gelen kişilerin oluşturduğu topluluğa Takım denir.  İşletmelerin başarılarını zirveye taşıyan ana unsur iyi bir ekibin faaliyet yapmasıdır.
Takım ruhunda en önemli etken tabi ki de takımı oluşturan nitelikli bireylerdir. Tarkosy’ nin  nitelikle ilgili "Bir damla, bir damla daha iki damla etmez, daha büyük damla olur"  sözü burada  niteliğin ekip ruhunun önemini vurgulamaktadır. 
Daha sonrasında Takımı bir araya getiren unsur kurumun belirlediği hedef ana faktördür. İşletmenin Misyon ve Vizyonuna ilişkin hedefler uğruna yapılan çalışmaların temelinde takımın çalışmasının varlığı yer alır. Bu ana faktörün yardımcı unsurları;  takıma ruh katan bir lider olmazsa olmaz bir detaydır.
Takımın kaptanı liderdir. Lider takımın başarısından sorumludur. Liderin yön vermesi,  bireysel isteklendirme yanında takımın hepsine yön vermesi oluşan ortak hedefler noktasında hem ekip içerisinde iletişim sürekliliğini sağlamış olacak hem de iş akışının önünü açacaktır.
Lider  takım ruhunu diri tutmak durumundadır. Takıma maddi ve manevi desteklemesi liderin temel görevidir.  Takım ruhunu öldürecek olan adaletsizliğe, egoya, güvensizlik ortamına imkan verilmemeli, suistimallerin önü kapatılmalıdır.   Bireysel yapılan mobingler takım ruhunu bozmaktadır. Nasıl ki evdeki bir hasta evin huzurunu bozuyorsa iş yerindeki bu huzursuzlukta takımı dolaylı veya dolaysız etkilemektedir. Somurtkan bir arkadaşın karşısında nasıl aşk ile çalışılabilir ki ? Bu bağlamda Takım her zaman diri tutulmalı ve şeffaf olunmalıdır. Kalıplaşan toplantılardan uzak tutulmalı ve en önemlisi de gerçekleşmeyen vaatlere fırsat verilmemelidir.
Takımın ruhunu bozacak bu hasletlerde takım liderinin yetersizliği göz ardı edilmemelidir. En nihayetinde yetersiz görülen lider bayrağı başkasına devretmelidir.  Şüphesiz ki mezarlıklar vazgeçilemez insanlarla doludur. Liyakati ihmal etmeden yetkinliği olmayan liderin yerine bir başkası getirilmelidir.

Her zaman lider konumunda olan kişi ecdadın ‘’ İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ‘’ düsturunu unutmamalıdır. Yeri geldiğinde kızılcık şerbetini içmeli, yeri geldiğinde de o şerbeti içmek isteyenlere de fırsat vermelidir. Buradaki en önemli unsur dengedir.  Terazinin her iki kefesinde de adalet faktörü her zaman baş tacı olmalıdır.
Adaletin olmadığı yerde hiçbir sistem doğru temeller üzerine çalışmaz. Yeterli kazanımlar elde edilmez. Bunu kuran işletmeler her zaman öncü olmuştur. Adalet gömleğini giyen takım ruhu her dem başarılardan başarıya koşmuştur.

Takım olmak ortak bir hedeften bahsetmek, beraber olmak adına bazen kendinden fedakârlık etmek ve birbirine çok yakışmaktır” Takım olabilmek kolay değildir. Güç paylaşılırsa, her üyeye saygı duyulursa, herkes aktif katılırsa, birbirlerine inanır ve güvenirlerse, ön yargısız ve açık fikirli olunursa, kişiler değil fikirler eleştirilirse, farklılıklar normal ve gerekli karşılanırsa ancak takım olunabilir”

Muhsin Ertuğrul KEMİKLİ

Osmangazi – Bursa


PAZARTESİ SENDROM MU ?

Merhabalar; Uzun süredir ''  Pazartesi Sendrom mu ? '' yazısını yazmayı düşünüyordum. Ara sıra sosyal medya aracılığı ile bugünün sendrom olmadığına dair yazılarım olmuştu, sanırım hep bu yazıların sonuna virgül bıraktığımızdan yine gündemimizden düşmedi. İnşallah bu yazımızla Pazartesi Sendrom mu , değil mi ? karmaşasına noktayı bırakacağız.


Pekala Sendrom nedir ? Sendrom bir tıp terimidir. Türk Dil Kaynaklarına baktığımızda sendromu direkt olarak türkçeleştirmişiz. Tanım olarak ise Sendrom ; '' Özel bir bozukluğu belirleyen, bir arada görülen ve tanıyı kolaylaştıran bulgu ve belirtilerin tümüne denir. ''


Evet gelelim konumuzun başlığının en önemli parçası olan Pazartesi gününe... Neden Pazartesi sendromu denilmektedir. Hafta sonu tatili sonrası iş başı olduğu için mi ? Yaşam döngüsü için çalışmak şart değil mi ? Bu yazıyı yazmadan bir kaç inceleme yaptım; Pazartesi sendromunu beş adımda atlatabilirsiniz , Pazartesi sendromu kalbi tetikliyor mu ? gibi Pazartesiyi bize öcü yapan yazıları okudum, açıkçası da üzüldüm. Hatta Pazartesi günü sendroma inanmış bir esnafın işletmesini açmadığını üzülerek öğrendim. İlgili haberin linki şuracıkta : '' http://www.memurhaber.com/pazartesi-sendromu-yasamamak-icin-dukkani-acmiyor-1716076h.htm ''

Halbuki Pazartesi günü ile ilgili nice müjdeler vardır. Niyetler halis olduğunda nice karlı dağlar aşılmaz mı ? Yedi düvel üstümüze saldırırken bizim  Pazartesi sendromunun altına sığınarak tembellik yapma lüksümüz yoktur, olamaz...

Dinimizde Pazartesi gününün önemli bir yeri vardır. İbn-i Abbas’tan -radıyallahu anh- şöyle rivâyet edilmiştir: “Hazret-i Peygamber, pazartesi günü doğdu, pazartesi günü Peygamber oldu, pazartesi Mekke’den Medîne’ye hicret etti, pazartesi günü Medîne’ye vardı, pazartesi günü vefât etti. Pazartesi günü (Kâbe’de hakemlik yaparak) Hacer-i Esved’i yerine koydu. Pazartesi günü Bedir zaferini kazandı. Pazartesi günü «Bugün size dîninizi tamamladım.» (el-Mâide, 3) âyeti nâzil oldu.” (Ahmed, I, 277; Heysemî, I, 196)

Resulü (sas), "Pazartesi yolculuk ve ticaret günüdür." "Ey Allah'ın Resulü, bu nasıl olur?" dediler. Buna cevaben "Çünkü o gün Şuayb Aleyhisselam, ticaret yapmak ve rızık kazanmak için yolculuk yapmıştır." buyurdu. (İbn Mace) 

 Pazartesi, bizim için işe koyularak sünnete uymanın sevabını ve hayrını ummanın bir anı olamaz mı?Evet bu bilgilendirmeler sonrası diyebiliriz ki ; Pazartesi günün aydınlığı gibi haftanın ilk günüdür. Pazartesi başlangıçtır, umuttur, yeniliktir.  Ataletten kurtulup hafta sonu attığımız yorgunlukların verdiği enerji ile haftaya zinde başlamanın günüdür.  Zorlukların mücadelenin başlangıç günüdür.
Verimli bir hafta için Pazartesinin de iyi geçmesi gerekmektedir. Pazartesi başlayıp bitirmenin yarısıdır. 

Merhum Cahit Zarifoğlu' nun  Pazartesinin kutsalına atıfta bulunan güzel bir sözü ile yazımızı noktalayalım. Zarifoğlu '' Pazartesi sendromu sosyete şımarıklığıdır. Ekmeğinin peşinde olanlar için Pazartesi Besmeledir. 
 Pazartesi Sendrom mu dosyasını hayır Pazartesi sendrom değildir diyerek artık kapatalım. Ne dersiniz ? 

Muhsin Ertuğrul Kemikli 
Osmangazi Bursa 




Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ

Empati kelimesi Türk dil kurumu sözlüklerinde Duygudaşlık olarak yer alır. Duygudaşlık; açılım olarak  Kendini duygu ve düşüncede bir başkasının yerine koyabilmek olarak tarif edilmektedir. Hayatın her evresinde duygudaşlık ile hareket eden bireyler maddi ve manevi olarak kazanım sağlarlar. Artık birey gibi hareket eden kurumlarda duygudaşlık kavramını kendilerine mihenk taşı yapmaktadırlar. Gelişen teknoloji ve rekabetin çok fazla yer aldığı bir dünyada yer almaktayız. Klasik olarak örnek verdiğim  gerçek olan bir kavram var: '' Artık mahallemizde sadece bir adet ekmek fırını bulunmamaktadır '' Yani müşteri seçenek kapısını çoğaltmıştır. Müşterinin sizi, kurumunuzu seçmesi için diğerlerinden önce olmanız gereken ince ayrıntılı süreçler vardır. Bunlardan en önemlisi, yazı başlığımız olan  '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ ''  kavramıdır.

Gerek müşterinin seçiminde gerekse müşterinin şikayet sürecinde sizi çözüme götürecek yol '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ'' kavramıdır.   Dolayısıyla müşteri memnuniyet piramidini artırmanın en iyi yolu müşteri gibi davranmaktan geçmektedir. Müşteri tarafı ile bakıldığında sorunun kısa zamanda çözüldüğü gözlemlenmektedir. Her şikayet aslında yeni  bir memnuniyet kapısıdır. Memnuniyeti ancak '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ ''i ile sağlarız. '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' ile hareket edilen şikayet süreci süreç sahibinin kısa zaman'da sorunu çözümlemesine yardım eder. En çok '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' yapan şirketler, şahıslar her zaman dağın zirvesinde bayraklarını dalgalandırırlar. Çünkü onlar başarmışlardır. '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' kurmayan şirketler  ise dağın zirvesine bakmakla yetinirler.

Müşteride aidiyat duygusunun olmazsa olmazı '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' dir. 

Osmangazi - Bursa 

Muhsin Ertuğrul Kemikli


ZAMAN YÖNETİMİ


Günler Gelip Geçmede,
Kuşlar Gibi Uçmada.

Aziz Mahmut Hüdai

Türk Dil Kurumu zamanı ‘bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre,vakit’ şeklinde tanımlanmıştır. Başka bir tanımda da; duyu organlarımız tarafından art arda gelen birtakım olaylar neticesinde hissedilen, tarifi son derece güç olan bir tür algı olarak ifade edilmiştir.
Günlük olarak bize verilen 24 saat, 1440 dakika, 86400 saniyelik süreyi, yaşamımıza katkı sağlayacak biçimde kullanmaktır.
 Zaman yönetimi zaman kullanımını kontrol altına alma sürecidir. Zaman yönetiminin, iş gücü yoğun yöneticilerin zamanlarını daha iyi organize etmelerine yardımcı olmak amacıyla Danimarka’da doğup, dünyaya yayıldığı belirtilmiştir. Yakın zamana kadar araştırmacıların ilgi alanı dışında kalan, ancak insan yaşamının amacı ve kişiliğinin verimliliğini doğrudan etkilediği fark edilen zaman önemli olmuş, zamanın etkili ve üretken kullanılabilmesi için zaman yönetimi gündeme gelmiştir.
  
 Zamanı yönetmek için ;

1- Hedefleri belirleyip, önceliklendirin.
2- Zamanınızı planlayın.
3-Aşırı bilgi yüklenmenin önüne geçin.
5- Zaman kaybettiren işleri yok edin.
6-Başkalarının yapabileceği işleri onlara devredin.
7- Boş vericiliğin üstesinden gelin.
Zamanı akıllıca planlayın. Bunun için her sabah günlük işlerinizi belirleyin ve öncelik sırasına dizin. Günlük planı yazılı hale getirin. Günün sonunda hedef listenizi gözden geçirin, gerçekleştiremediğiniz işleri bir sonraki listenin başına önem sırasına göre ekleyin. Kendinizi tanıyın, hangi zamanlarda enerjik olduğunuzu belirleyin. Toplantılarınızı gündemli yapma alışkanlığı kazanın. Tüm toplantılara zamanında başlayın ve zamanında bitirin, geç kalanlar için tekrar yapmayın. Toplantı gündemindeki maddelerin tartışma için mi bilgi için mi olduğunu belirleyin ve her bir madde için zaman belirleyin. Toplantı sonuçlarını bir tutanakla belirleyin. Bunun için daha önceden bilgisayarınızda bir format oluşturun.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) bizi şöyle uyarmıştır:

“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz:
1)Hastalık gelmeden önce sağlığın,
2)Yaşlılık gelmeden önce gençliğin,
3)Fakirlik gelmeden önce zenginliğin,
4)Meşgûliyet gelmeden önce boş vaktin,
5)Ölüm gelmeden önce dünya hayatının.”

Son olarak zaman yönetimi ile ilgili olarak örnek vereceğimiz şahsiyet Merhum Mimar Sinandır. 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır.
1588 yılında 99 yaşında vefat eden Koca Sinan, sizce bu kadar işi nasıl yapmıştır?

Bursa - Osmangazi














HAYIRLI HER İŞİN BAŞI BESMELE

Allah âdın zikredelim evvelâ
Vâcib oldur cümle işde her kulâ
Allah âdın her kim ol evvel anâ
Her işi âsân ider Allah anâ
Süleyman Çelebi Hz.
Kadim şehir Bursa'mızın sahiplerinden olan Merhum Süleyman Çelebi Hz. Mevlid- i Şerifi yazarken Allah' ın adıyla başlamıştır. 
Bismillahirrahmannirrahim; Rahman ve Rahim olan ALLAH' ın adıyla anlamına gelen ayetin adıdır. Besmelede Yüce yaratıcının üç ismi geçmektedir. Bunlar; ALLAH (c.c.), Rahman (c.c) ve Rahim (c.c)' dir. Peygamberimiz (as) her hayırlı işe besmele ile başlanmasını tavsiye etmiştir. Yaratılış gayemizin amacı Allah' ı tanımak ve ona layık bir kul olmaktır. 
'' Çalışmak ibadettir '' düsturunun temel başlangıcı o işe başlarken besmele ile Yüce yaratanı anmak ile işe başlamaktır. Yapacağımız her işte onun adıyla başlamak işimizin bereketini artıracaktır. Dolayısıyla her hayrın başı olan besmele ile başladığımız işler tükenmez ve bitmez bir hazine olan ALLAH' ın varlığının tecellisidir. Hayırlı her işin başında besmele vardır. Besmele karlı dağları aşmamızda engin rehberdir. Zorlukları kolay kılan altın anahtardır. Kaleleri fetheden manevi silahımızdır. Dinimizin sembollerinden biri olan besmele Yüce yaratıcının bizlere aziz ihsanıdır.
Bursa - Osmangazi

ÇALIŞMA HAYATI BEKLENTİLER



“Çeşmeler musluklarını açan herkese akarlar. Kendilerini nazlanmadan verirler. Musluklarını açanların güzellikleri veya çirkinlikleri, fakirlik veya zenginlikleri, dinleri, dilleri, elsiz ayaksız oluşları çeşmeleri alâkadar etmez... Vakıf çeşmesi gibi olun.”
Fethi Gemuhluoğlu
Dostluk sanatının öncüsü Cennet mekan Fethi abi mana yüklü bu dizeleri ve nice güzel dizeleri bizlere iletip beka alemine 5 Ekim 1977 yılında göç eylemiş.42 yıldır bu anlam yüklü ifadeleri ile hep hocalığını yapıyor; daim bizlere ders veriyor. Elbet bizden sonraki nesillere de dersler verecektir. Rahmet olsun.
Gerek kamuda gerekse özel sektörde olsun; ekseri-yatla yaşadığımız temel sorun o kapıdan girene kadar kırk takla attıktan sonra vurdumduymazlık, sorumluluk almama gibi temel sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bir rehavet havası düşmekte, dirilişin olması gerekirken yok oluşu kaçınılmaz son olarak görmekteyiz.
Tabi ki bu süreci genellemiyorum, lakin kaygımın olduğu o rehavet sürecine sahip her kurumda insanlarla karşı karşıya kalıyoruz. Çözümün bir parçası olmak yerine sorunun bir parçası olan bu kişiler, yapıcı olmayan tenkitleri ile süreci tıkamakta hünerdirler.
Ne yazık ki sistem çalışana bir daha bir daha sorumluluk vermekte iken; yatana bir yastı, bir yastık vermektedir.
Halbuki daha dün o kapıdan girmek için kırk takla atıyordunuz. Ne oldu ? Tabi ki haklı taraflarınız vardır. Lakin sistemin hayatta kalması için karşıdaki müşterinin senin o duygusal çöküntünün sebebi değildir. Sen ancak Hizmetin Nimet olduğunun farkına vardığında müşterine huzurla davranırsan gerçek mutluluğu yakalamış olacaksınız. Evet yazımızın başına tekrar dönüp Fethi abiye kulak kabartalım; gelin tüm olumsuzlukların üstünü çizerek vakıf çeşmesi olma yönünde gayret edelim.
Osmangazi - Bursa

TÜKETİCİDE AİDİYET DUYGUSU

Geri dönüp başlangıcı değiştiremezsiniz, ancak bulunduğunuz yerden başlayabilir ve bitişi değiştirebilirsiniz.
C.S. Lewis

Modern çağın iş felsefesi raftaki malzemenin karşı tarafa sunumunun yapılması bu doğrultuda müşteri memnuniyetinin esas alınmasıdır. Rakip firmadan farkımız nediri modern çağ her zaman sorar. Kime sorar, sadece bir şeyler satana mı ? Hayır, aklınıza gelen her türlü hizmete...

Bu mahalledeki market olur. Bu berber olur. Kısacası a dan z' ye aklınız gelen her türlü hizmet olur. Hizmet sektörü acımasızdır, var olan müşterinizi elinizde tutmak için türlü süreçler hazırlamak zorundasınızdır. Çünkü Mahallede artık bir fırın yoktur. Lakin her ne olursa olsun müşteriyle olan ilişkilerde aynalama yöntemi her zaman sizi vazgeçilmez kılar. Aynaya baktığımızda o mağdur olan müşterinin kendimiz olduğuna kanaat getirirsek yol alırız.

Bu yol alma hem bu müşteriyi elde tutmayı sağlayacak, hem de yeni müşterilerin kapısını aralayacaktır. Şayet öyle olur ise güvenini kazandığınız müşteri  her koşulda sizi arar bulur.

Buna müşteri tarafında aidiyet diyoruz. Aidiyet  aid olma hali, aitlik dairlik anlamına gelir. Aidiyet şirketler için  müşteriyi tutku oluşturma anlamında bir süreçtir. Bu sürecin mekanizmalarının en temel esası rakip firma analizi bir tarafa mağduriyeti olan müşterinin kısa zamanda sorununun çözümüdür. Şayet bu sorun çözümü uzar ise kayıplarınız artmaya mahkumdur. Bu mahkumiyet şirketlerin kaderi olmaktan çıkmış mıdır ? Bilinmez ama günlük hayatta aynı hizmeti farklı koşullarda daha iyi imkanlarla almanın peşinde olan tüketici gözünü açmıştır.
Şunu da ilave etmekte yarar vardır. '' Ticaret hayatında internet ortamı nedeniyle sınırlar kalkmış bir ürünü kilometrelerce uzaktan bir tık yöntemi ile saniyeler içerisinde alınmaktadır. Bugünlerde yerli ve mililiğe atıfta bulunduğumuz bu dönemde bizim insanımızın kendi malına, kendi değerlerine sahip çıkması için aidiyat duygusunu nasıl geliştireceğiz ? ''

Tabi ki öncü olmak için önce  yenilik ( inavasyon ), önce kalite, önce güven...

O zaman şairin dediği gibi yol almaya devam ederiz. Sahi  Orhan Veli  ne diyordu :

'' Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere...

Enginlerde buluşmak üzere..

Muhsin Ertuğrul Kemikli
Osmangazi -  Bursa


EMEK AŞK İSTER

Bir acayip derde düştüm herkes gider kârına
Bugün buldum bugün yerim,Hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu Dünya varına
Rızkımı veren Huda´dır kula minnet eylemem

Nesimi 

İnsanın doğumu ve ölümü sırlarla doludur. Saç ayağın üçüncüsü de rızktır. Rızık peşinde nasibi için koşanlara ne mutlu....

O mutlu insanlardan biri de Sinan bey  ve  muhteşeme emekçi ekibi... Alınteri ile rızıklarını kazanıyorlar. Kimileri rızıklarını kolaylıkla, kimileri zorluklarla kazanır. Dedik ya saç ayağının sırlı üçlülerinden biri de rızıktır. 

Her ne iş yaparsak yapalım; aşk ile yapalım. Aşk demek işin bereketi, işin muhabbeti, işin helali,işin ehemmiyeti demektir. Ne güzel bir miras bırakmıştı işini aşk ile yapan Neşat Ertaş, rahmet ola. Ne demişti; '' Aşkınan koşan yorulmaz''

Evet modern çalışma hayatına çalışanlardan çokca duyduğumuz '' 2 Y '' Peki nedir bu iki '' 2Y '' Yoğun ve yorgunum kelimelerinin ta kendisi tabiki....

Sinan usta ve ekibi ile fazla hasbihal yapamadık, lakin yüzlerindeki tebessümü görerek işlerindeki aşkı hissettim. Bendenizde hizmet sektöründe çalışmaktayım. Hizmet sektöründe hiç bir zaman nokta olmaz, hep virgül, hep virgül. hep virgül...
Buradaki virgül neyi temsil etmektedir. Aşkın kendisidir. Eğer müşteriye aşık olmaz isek müşterinin taleplerini getirmez isek rekabet ortamında müşterimizi elimizde tutmak çok zor olacaktır.

Evet ekmek aslanın midesini geçti, lakin sırlarla dolu rızık için hasbi niyet var ise Rabbim nice kolaylıklar sağlıyor. Aşk karlı dağları eritiyor. Dumanlı dağları yakınlaştırıyor. Aşk kısır döngüleri ortadan kaldırıyor. Bu aşkı Mimar Sinanın eserlerinde, Uubatlı Hasanın dik duruşunda ve nice iz bırakan gönüllerde buluruz. 

Efendim hayatınızın her evresi aşk ile dolu olsun. 

HUZUR LİMANIMIZ '' TECRÜBE ''


'' Oğul bu dünya hayatı tıpkı denize benzer...
Deli dalgaları olan Deniz. Evet, bazen sakindir, ama sakin olsa bile ufka açılmış gemici hangi limana kolay yoldan nasıl ulaşacağını nereden bilecek ? 
Bunun için onun yönünü tayin eden bir pusulan olmalı değil mi ?

Bunu nereden bilsin ? Tecrübeden , kılavuzdan , rehberden; artık ne dersen de bu limana evvelce varan birinden sorup öğrenecek. 
Deli dalgaları olan hayatta önlem almak , krizi iyi yöneterek gemiyi salimen limana kavuşturmak için de tecrübeye ihtiyacın olacak .'' Oğul sen sen ol ki Bilal Kemikli Hayy Yayınları



Tecrübe kelimesinin Türk Dil Kurum kayıtlarına göre eş anlamlısı deneyimdir. Yine  Türk Dil Kurumu kayıtlarına göre tecrübe tanım olarak bir kimsenin belli bir sürede veya hayat boyu edindiği bilgilerin tamamı, tecrübedir.

Tanımlarda da görüldüğü gibi tecrübenin bir geçmişi vardır. Bize düşen gerek sosyal hayatta, gerekse iş hayatında '' Yaşanan bu geçmiş deneyimlerden pay almak ve ona göre akışlarımızı yönetmemiz gerekmektedir.

Tecrübelere güvenen maddi ve manevi kaynaklarında her zaman kazanım sağlarlar. Çünkü ondan önce aynı konu üzerinde tecrübe eden kişiler o yolda imkanlarını seferber ettikleri için yer yer kaynakları zarar görmüştür. Aynı yolu bile bile tecrübeleri dikkate almadan yaşamak profosyonel iş yaşamında sosyal hayatta pek arzu edilecek durum değildir. Süreçler bile bile riske girmiş olacak ve maddi manevi kayıpların riskini almış olmaktan öte bir yere varılamayacaktır.

Tabiki hayat bir risktir. Tecrübe kazanımlarını göre göre hedeflere ulaşmak için aynı yoldan geçmek yukarıda da belirttiğim gibi maddi ve manevi kayıplara yol açabilir. 
Bugün tecrübeden istifade etmiş şirketler, kişiler profesyonel iş yaşamında kaynaklarını tam anlamıyla değerlendirdikleri için başarılı olmuşlardır. 


Hz. Ali (rha) tecrübe ile ilgili olarak rehber niteliğinde '' Başkalarının acılarından, geçmiş felaketlerden ders alanlar, gerçekten mutlu kimselerdir. '' şeklinde ifade etmiştir. 

Evet; Tecrübeler bizlerin her zaman önünü açan kalkan görevi gören can simidimizdir. Bu can simitleri doğru zamanda doğru yerde kullanıldığında bize kuşkusuz kazanımlar sağlayacaktır. 

Muhsin Ertuğrul Kemikli
Nilüfer / Bursa 





İş Hayatında Ayakta Kalmak- 2

İş Hayatında Ayakta Kalmak- 2

Sürekli gelişim, gecikmiş mükemmellikten daha iyidir.” Mark Twain
'İş hayatında ayakta kalmak-1' yazımızda daha çok müşteri memnuniyeti üzerine bilgilendirmelerde bulunduk. Küçük, orta ve büyük işletmelerin hepsinin ortak kaygısının müşteri memnuniyeti olması gerektiğine fazlaca dem vurduk .Çünkü ,müşteri memnuniyeti bir işletmenin ayakta kalması için olmazsa olmazıdır.
Ayrıca müşteri memnuniyetini esas alan şu kavramlara da atıfta bulunmuştuk.
  • Yaptığımız işle alakalı teknolojiyi takip etmek
  • Yaptığımız işle alakalı işin kalitesinin ölçümü için geri bildirimlere önem vermek (Müşteri anketleri )
  • Yaptığımız işle alakalı rakipleri takip etmek
  • Yaptığımız işle alakalı müşteri networkunu artırmak.
Bu yazımızda da eksileri artılara, artıları başarılara götürecek iş hayatında ayakta kalmanın diğer olmazsa olmaz maddelerini sizlere aktarmaya çalışacağım.
Müşteri memnuniyeti odaklılık ilkesi ile hareket ettiğimizde müşteri samanlıkta iğne arar gibi sizi buluyor. Şunu kast etmiyorum, ben ürünü iyi yapayım müşteri beni nasıl olsa bulur demek istemiyorum. Sürece odaklı bir model geliştirdiğimiz de artıların başarıya dönüştüğünü görüyoruz.
Tony Wagner'in iş yaşamında ayakta kalabilmeyle ilgili kayda değer ilkeleri sürece odaklı model için bizlere yol haritası çizecektir. Peki bunlar nelerdir.
  • Çok yönlü düşünebilme ve çözüm odaklı olma
  • İş dünyası içinde işbirliği ve liderlik
  • Değişikliklere uyum sağlayabilmek
  • Doğru iletişim
  • Doğru bilgilere ulaşma
  • Hayal gücü
Arz edeceğiniz bir ürününüz varsa mevcut müşterileri koruma ve yeni müşterilere kapı aralamak istiyor isek Tony Wagner'in özetlediği bu maddeleri de işimizde uygulamamız gerekiyor.
Yazımı bildiğinizi umduğum Afrika atasözü ile tamamlamak istiyorum.

''Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır, En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa öleceğini bilir. Afrika'da her sabah bir aslan uyanır, En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin''

Muhsin Ertuğrul Kemikli
Nilüfer / Bursa 

İş Hayatında Ayakta Kalmak-1

'Kim var deyince sağına soluna bakma' 
Necip Fazıl KISAKÜREK 

Öyle bir zaman içerisinde yaşıyoruz ki; birçok ata mesleği gitmiş farklı farklı mesleklerde gelmiş durumda. Fakat hâli hazırdaki mesleklerde gelişen teknoloji ile (Endüstri 4.0) son demlerini yaşamaktadırlar. Örneğin insansız araç kullanımı ile yakın gelecekte şoförlük mesleğinin tarihe karışacağı gibi. Bendeniz burada Endüstri 4.0'ın getirisini götürüsünü burada fazlaca değinmeyeceğim. Yeni nesil çalışma sisteminde varlığımızı sürdürmek için tabiri caizse ‘Elimizden geleni ardımıza bırakmadan’ profesyonel iş hayatımızı artırmamız gerekiyor. Çünkü iş artık geçmişte olduğu gibi ‘Ekmek Aslanın Ağzında’ kavramını geçmiştir. Bu sebeple yaptığımız iş kolunda uzmanlaşmamız gerekiyor. Bu uzmanlaşma işiniz dairesinde bilgi ve tecrübelerinizi artıracaktır. Bu cihette atılması gereken adımların atılması kazanımlarınızı artıracaktır. Tabi ki bu süreçler hep güllük gülistanlık içinde olmuyor. Atalar ne güzel ifade etmiş ‘En kolayı yemek yemek o da çiğnemeden olmuyor’ Evet iş süreçlerinde hakimiyetin artırılması için neler yapmalıyız. -Yaptığımız işle alakalı teknolojiyi takip etmek- Yaptığımız işle alakalı rakipleri takip etmek -Yaptığımız işle alakalı işin kalitesinin ölçümü için geri bildirimlere önem vermek (Müşteri anketleri) -Yaptığımız işle alakalı müşteri networkunu artırmak. Bu maddeler içerisinde sizin ve şirketinizin ayakta kalmasını sağlayan müşterilerinize önem vermenin varlığı yeni nesil çalışma hayatında büyük önem arz etmektedir. Malumunuz üzere artık mahallemizde bir ekmek fırını bulunmamakta, artık birkaç tane ekmek fırını vardır. Her fırın kendi müşteri portföyünü oluşturmak ve sadakatini artırmak için kampanyalardan tutun da çeşitli promosyonlarla bunu desteklemektedirler. Evet, hayat zorlaşıyor mu? 

Samuel Beckett ne güzel ifade etmiş. ‘Hep denedin, hep yenildin, olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil’ 

Muhsin Ertuğrul Kemikli
Osmangazi  - Bursa

Fırsat Ver

Birçok insan içindeki müzik dururken ölür.
İngiliz Atasözü

Hayatta katma değeri olacak insanlar ya kendileri keşfedilmek istemez ya da keşfedilmek istenildiği halde malum nedenlerden dolayı atıl durumda kalır. Ta ki bu dünyadan göçüp gidene kadar.

Ah ne iyi idi; şunları şunları yapardı, imkanı olsa idi diye başlayan bir çok kıymetli sözler söylense de, giden geri gelmiyor.

Çevrenizdeki insanları iyi gözlemleyin. Onlara fırsat verin. Bu fırsatlar çok kazanımlar sağlayacaktır, en azından samimi olduğunuz için mes'uliyetiniz ortadan kalkmış olacaktır.

2001 - 2004 yılları arasında BSH yetkili servisinde çalışırken  müşteri evine arızaları gidermek veya cihazları kurmak için ustalarımla beraber gidiyordum. İlk yıllarda hamdım ve zaman geldiğini tek başıma servise çıkacağımı düşünüyordum. Yani pişme evresinde idim.  Servise beraber çıktığımız ustam İbrahim Bey o gün rahatsızlığından dolayı işe gelememişti.

Sultan şehir Sivas'ta işlerin en çok olduğu bir dönemdi. İş taksimi Müdürümüz Mustafa Bey tarafından yapılmıştı ama fazlaca gelen işler vardı. İbrahim Bey'in işe gelmemesi o günkü programların aksamasına neden olacaktı. Bir gün önce aranıp gelineceği bildirilen müşterilere karşı şirket prestiji ve müşteri memnuniyeti açısından gidilmemesi hoş olmazdı.

Ve fırsat vakti gelmişti. İşletme müdürümüz Mustafa Bey işlerini dağıttığı arkadaşları yolcu ettikten sonra bendenizi yanına çağırdı. Elinde servis iş emirleri bulunmakta idi. Benim yapabileceğim işleri zorluk durumuna ve bölgeme göre seçmişti.

Mustafa Bey, 'haydi Muhsin Bey sana güveniyorum, bu işleri sonuçlandırma görevi sende yolun açık olsun' dedi. O gün iş yerinde bir kriz vardı. Fırsat bekleyen de bir kişi kriz fırsata döndü. O günden sonra bana tahsis edilen araç ile servise çıkmaya başlamıştım.

Mustafa Bey o gün kendisi de servise çıkabilirdi. Lakin benim çalışma azmimi gördüğü için fırsat vermekten çekinmedi.

Tarihten bir örnek verir isek  Mimar Sinan'ı keşfeden Lütfü Paşa olmasa idi, bugün Mimar Sinan eserleri olmayacaktı. Mimar Sinan diye birisini tanımayacaktık.

Sizlerde çevrenizi iyi gözlemleyiniz. Fırsat verilecek nice insanlar çevrenizde bulunmaktadır.
 
Muhsin Ertuğrul Kemikli
Osmangazi / Bursa

İmar Etmek Bizim Genlerimizde Var


İmar Etmek Bizim Genlerimizde Var
 
"Bu şehri imar etmek yalnız sokak açmak, alan yapmak değildir."  (Memduh Şevket Esendal)

Türk dil kurumu kayıtlarına baktığımızda  imar etmek sözcüğünün karşılığı ''bayındır durumuna getirmek, bayındırlaşmak, geliştirmek'' anlamları ile karşımıza çıkmaktadır.

Alemlere Rahmet Efendimiz Hz. Muhammed (sav)  Medine’ye Hicret etmiş hemen mescit yaptırmış. Yani imar etmiş, halkı kaynaştırmış. Ensar ile muhaciri bir araya getirmiş. Keza Peygamber efendimizi rehber alan ecdadımız fethettiği yeri yurt yapmış. İnsana hizmeti düşünmüş yol güzergahlarına kervansaraylar yaptırmış.İlme önem vermiş medrese yaptırmış. Halk birbiri ile kaynaşsın diye mahallelere mescitler yaptırmış.
 
İmar etmek bizim töremizde var. Bundan mütevellit bizler de acizane günlük yaşam koşullarında,iş hayatında güzelliği yaymak ve insanlara hizmetin nimet olduğunun farkında olmak adına iyi hasletleri her dem imar etmemiz gerekiyor. 
 
İmar edelim ki ecdada vefamız olsun, gelecek nesillere hatıratımız kalsın.
 
Muhsin Ertuğrul Kemikli
Mudanya-Eşgel

Hayata Dair - Muhsin Ertuğrul Kemikli

Ecdadın, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturunu mihenk taşı kabul edip gönlümüze yazarak bu kutlu yola çıktık. Bu kutlu yolun ismi 'Hayata Dair'
 
Hayatın merkezinde ne var?

- 'İnsan'
O halde İnsan madendir. Her insanın kapasitesi farklı farklıdır. İnsanın sosyal ve çalışma sahasında değerini artıracak olan ise, yine çevresindeki insanlardır. Bir binayı inşa etmek artık teknolojik gelişmelerle günler ve saatler alırken yıkılan bir kalbin alınmasına hiç bir teknoloji etki edemiyor.
 
Pekâlâ gönül kuşu olan kalbin kazanımı ise muhabbetten ibarettir. Gönlü kazanmak muhabbete ve zamana bağlıdır. Muhabbeti, ecdad tanımlasa idi; 'muhabbet kalbin meyli' derdi. O yüzden ecdad, sözü ne güzel söylemiş, ne güzel bağlamış.
 
“ Muhabbetten Muhammed oldu hasıl,
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl?
Zuhurundan Bezm-i alem oldu vasıl.”
 
( Sultan II. Mahmud’un hanımı ve Sultan Abdülmecid’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan’ın sıkça kullanmış olduğu mühründe yazılmıştır )
 
Evet 'Hayata Dair' yazılarımı  muhsinertugrulkemikli.blogspot.com'da yazacağım. Bu vesile ile yazılarımın bu platformda yazılması için cesaretlendiren teşvik eden İlkay Coşkun hocama çok teşekkür ederim. (07.07.2019)

Muhsin Ertuğrul Kemikli

Derdimiz İnsan

Birçok insan içindeki müzik dururken ölür.
İngiliz Atasözü

Hayatta katma değeri olacak insanlar ya kendileri keşfedilmek istemez ya da keşfedilmek istenildiği halde malum nedenlerden dolayı atıl durumda kalır. Ta ki bu dünyadan göçüp gidene kadar.
 
Ah ne iyi idi; şunları şunları yapardı, imkanı olsa idi diye başlayan bir çok kıymetli sözler söylense de , giden geri gelmiyor.
 
Çevrenizdeki insanları iyi gözlemleyin. Onlara fırsat verin . Bu fırsatlar çok kazanımlar sağlayacaktır, en azından samimi olduğunuz için mes'uliyetiniz ortadan kalkmış olacaktır.

Muhsin Ertuğrul Kemikli

Karamsar insanların 5 özelliği

Karamsar insanların 5 özelliği;

1) Hiçbir şeye heyecan duymazlar

 2) Söze ‘olmaz, çünkü’ diye başlarlar

 3) Kendilerine güvenmezler...

 4) Geleceğe bakmak yerine geçmişe saplanıp kalırlar.


 5) Kendilerini tükettikleri yetmez gibi sizin de enerjinizi tüketirler.


Muhsin Ertuğrul Kemikli

Gülümsemeyi bilmeyen dükkan açmasın

Gülümsemeyi bilmeyen dükkan açmasın.
Japon Atasözü
Hafta sonu bir kadim dostumun ricası üzerine klima ihtiyacı için araştırma yaptım. Klimada Mıtsubısh Marka Klima dediler. Üçe beşe bakma , üzülmezsin diye de ilave ettiler. Pazar araştırmamı yapmış ve gönül rahatlığı ile dostuma tüm markaların artı ve eksisini belirterek ikimizin ortak aklı ile de Mıtsubısh almaya karar verdik.
...
Telefon ile Mıtsubısh Bayiisini arayarak ihtiyacımı belirttim. Teknik özellik ve fiyat bilgisi verildikten sonra adresimde keşif yapılması için anlaştık.
Hafta sonu olmasına rağmen keşif için geleceği saat için randuvulaştık. Evet belirtilen zaman diliminde Serhat bey ve teknik Personeli keşif için gelmişlerdi. Evde yapılan keşif sonrası konu hakkında arkadaşımla istişare edeceğimi belirterek uğurladım.

 Artık karar kaldığımız cihazı almaya karar vermiştik. Klimayı alacağım adrese gitmem için aracımda yanımda olmadığı için bayiye gitmek benim için problemdi.
Serhat beyi arayarak klimayı alacağımıza karar verdiğimizi belirttim. Yalnız cihazı yerinde incelemek ve almak için kendisinin beni almasını rica ettim.
Muhsin bey tabi ki dedi, kaçta gelmemi isteseniz diye ilave etti. Evet Serhat bey yine randevuya belirttiği saatte gelmişti.
Yolda bayiye giderken muhabbet ettik. O klimayı bana anlattı. Bende ona Türksat Kabloyu anlattım. İkimizin ortak noktası da belli idi . “ Müşteri memnuniyeti “ ! Allah razı olsun.
Serhat beyle bizi kendisi gibi yakışıklı Vedat bey karışıladı. Özenle hazırlanmış kahve ikramı sonrası Anlaşmamızı sağlamıştık.
Kahve çok güzeldi, kahveyi de tabiki Serhat bey yapmıştı. Ve tekrar beni gideceğim yeni adrese bırakarak vedalaştık.
Teşekkürlerimle Vedel Klima

Muhsin Ertuğrul Kemikli

Muhsin Ertuğrul Kemikli

1979 Sivas doğumlu. Eğitim hayatımı Sivas' ta tamamladı.
Kamu kuruluşunda çalışıyor. Bursa' da yaşıyor.

İş Yerinde İletişimin Artırılması

İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir.Birbirine düşman eden iletişimsizliktir. Güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir. Konfüç...