Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ

Empati kelimesi Türk dil kurumu sözlüklerinde Duygudaşlık olarak yer alır. Duygudaşlık; açılım olarak  Kendini duygu ve düşüncede bir başkasının yerine koyabilmek olarak tarif edilmektedir. Hayatın her evresinde duygudaşlık ile hareket eden bireyler maddi ve manevi olarak kazanım sağlarlar. Artık birey gibi hareket eden kurumlarda duygudaşlık kavramını kendilerine mihenk taşı yapmaktadırlar. Gelişen teknoloji ve rekabetin çok fazla yer aldığı bir dünyada yer almaktayız. Klasik olarak örnek verdiğim  gerçek olan bir kavram var: '' Artık mahallemizde sadece bir adet ekmek fırını bulunmamaktadır '' Yani müşteri seçenek kapısını çoğaltmıştır. Müşterinin sizi, kurumunuzu seçmesi için diğerlerinden önce olmanız gereken ince ayrıntılı süreçler vardır. Bunlardan en önemlisi, yazı başlığımız olan  '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ ''  kavramıdır.

Gerek müşterinin seçiminde gerekse müşterinin şikayet sürecinde sizi çözüme götürecek yol '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ'' kavramıdır.   Dolayısıyla müşteri memnuniyet piramidini artırmanın en iyi yolu müşteri gibi davranmaktan geçmektedir. Müşteri tarafı ile bakıldığında sorunun kısa zamanda çözüldüğü gözlemlenmektedir. Her şikayet aslında yeni  bir memnuniyet kapısıdır. Memnuniyeti ancak '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ ''i ile sağlarız. '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' ile hareket edilen şikayet süreci süreç sahibinin kısa zaman'da sorunu çözümlemesine yardım eder. En çok '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' yapan şirketler, şahıslar her zaman dağın zirvesinde bayraklarını dalgalandırırlar. Çünkü onlar başarmışlardır. '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' kurmayan şirketler  ise dağın zirvesine bakmakla yetinirler.

Müşteride aidiyat duygusunun olmazsa olmazı '' Duygudaşlık = Özdeşlik = Diğerkâm = EMPATİ '' dir. 

Osmangazi - Bursa 

Muhsin Ertuğrul Kemikli


ZAMAN YÖNETİMİ


Günler Gelip Geçmede,
Kuşlar Gibi Uçmada.

Aziz Mahmut Hüdai

Türk Dil Kurumu zamanı ‘bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre,vakit’ şeklinde tanımlanmıştır. Başka bir tanımda da; duyu organlarımız tarafından art arda gelen birtakım olaylar neticesinde hissedilen, tarifi son derece güç olan bir tür algı olarak ifade edilmiştir.
Günlük olarak bize verilen 24 saat, 1440 dakika, 86400 saniyelik süreyi, yaşamımıza katkı sağlayacak biçimde kullanmaktır.
 Zaman yönetimi zaman kullanımını kontrol altına alma sürecidir. Zaman yönetiminin, iş gücü yoğun yöneticilerin zamanlarını daha iyi organize etmelerine yardımcı olmak amacıyla Danimarka’da doğup, dünyaya yayıldığı belirtilmiştir. Yakın zamana kadar araştırmacıların ilgi alanı dışında kalan, ancak insan yaşamının amacı ve kişiliğinin verimliliğini doğrudan etkilediği fark edilen zaman önemli olmuş, zamanın etkili ve üretken kullanılabilmesi için zaman yönetimi gündeme gelmiştir.
  
 Zamanı yönetmek için ;

1- Hedefleri belirleyip, önceliklendirin.
2- Zamanınızı planlayın.
3-Aşırı bilgi yüklenmenin önüne geçin.
5- Zaman kaybettiren işleri yok edin.
6-Başkalarının yapabileceği işleri onlara devredin.
7- Boş vericiliğin üstesinden gelin.
Zamanı akıllıca planlayın. Bunun için her sabah günlük işlerinizi belirleyin ve öncelik sırasına dizin. Günlük planı yazılı hale getirin. Günün sonunda hedef listenizi gözden geçirin, gerçekleştiremediğiniz işleri bir sonraki listenin başına önem sırasına göre ekleyin. Kendinizi tanıyın, hangi zamanlarda enerjik olduğunuzu belirleyin. Toplantılarınızı gündemli yapma alışkanlığı kazanın. Tüm toplantılara zamanında başlayın ve zamanında bitirin, geç kalanlar için tekrar yapmayın. Toplantı gündemindeki maddelerin tartışma için mi bilgi için mi olduğunu belirleyin ve her bir madde için zaman belirleyin. Toplantı sonuçlarını bir tutanakla belirleyin. Bunun için daha önceden bilgisayarınızda bir format oluşturun.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) bizi şöyle uyarmıştır:

“Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz:
1)Hastalık gelmeden önce sağlığın,
2)Yaşlılık gelmeden önce gençliğin,
3)Fakirlik gelmeden önce zenginliğin,
4)Meşgûliyet gelmeden önce boş vaktin,
5)Ölüm gelmeden önce dünya hayatının.”

Son olarak zaman yönetimi ile ilgili olarak örnek vereceğimiz şahsiyet Merhum Mimar Sinandır. 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır.
1588 yılında 99 yaşında vefat eden Koca Sinan, sizce bu kadar işi nasıl yapmıştır?

Bursa - Osmangazi














HAYIRLI HER İŞİN BAŞI BESMELE

Allah âdın zikredelim evvelâ
Vâcib oldur cümle işde her kulâ
Allah âdın her kim ol evvel anâ
Her işi âsân ider Allah anâ
Süleyman Çelebi Hz.
Kadim şehir Bursa'mızın sahiplerinden olan Merhum Süleyman Çelebi Hz. Mevlid- i Şerifi yazarken Allah' ın adıyla başlamıştır. 
Bismillahirrahmannirrahim; Rahman ve Rahim olan ALLAH' ın adıyla anlamına gelen ayetin adıdır. Besmelede Yüce yaratıcının üç ismi geçmektedir. Bunlar; ALLAH (c.c.), Rahman (c.c) ve Rahim (c.c)' dir. Peygamberimiz (as) her hayırlı işe besmele ile başlanmasını tavsiye etmiştir. Yaratılış gayemizin amacı Allah' ı tanımak ve ona layık bir kul olmaktır. 
'' Çalışmak ibadettir '' düsturunun temel başlangıcı o işe başlarken besmele ile Yüce yaratanı anmak ile işe başlamaktır. Yapacağımız her işte onun adıyla başlamak işimizin bereketini artıracaktır. Dolayısıyla her hayrın başı olan besmele ile başladığımız işler tükenmez ve bitmez bir hazine olan ALLAH' ın varlığının tecellisidir. Hayırlı her işin başında besmele vardır. Besmele karlı dağları aşmamızda engin rehberdir. Zorlukları kolay kılan altın anahtardır. Kaleleri fetheden manevi silahımızdır. Dinimizin sembollerinden biri olan besmele Yüce yaratıcının bizlere aziz ihsanıdır.
Bursa - Osmangazi

ÇALIŞMA HAYATI BEKLENTİLER



“Çeşmeler musluklarını açan herkese akarlar. Kendilerini nazlanmadan verirler. Musluklarını açanların güzellikleri veya çirkinlikleri, fakirlik veya zenginlikleri, dinleri, dilleri, elsiz ayaksız oluşları çeşmeleri alâkadar etmez... Vakıf çeşmesi gibi olun.”
Fethi Gemuhluoğlu
Dostluk sanatının öncüsü Cennet mekan Fethi abi mana yüklü bu dizeleri ve nice güzel dizeleri bizlere iletip beka alemine 5 Ekim 1977 yılında göç eylemiş.42 yıldır bu anlam yüklü ifadeleri ile hep hocalığını yapıyor; daim bizlere ders veriyor. Elbet bizden sonraki nesillere de dersler verecektir. Rahmet olsun.
Gerek kamuda gerekse özel sektörde olsun; ekseri-yatla yaşadığımız temel sorun o kapıdan girene kadar kırk takla attıktan sonra vurdumduymazlık, sorumluluk almama gibi temel sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bir rehavet havası düşmekte, dirilişin olması gerekirken yok oluşu kaçınılmaz son olarak görmekteyiz.
Tabi ki bu süreci genellemiyorum, lakin kaygımın olduğu o rehavet sürecine sahip her kurumda insanlarla karşı karşıya kalıyoruz. Çözümün bir parçası olmak yerine sorunun bir parçası olan bu kişiler, yapıcı olmayan tenkitleri ile süreci tıkamakta hünerdirler.
Ne yazık ki sistem çalışana bir daha bir daha sorumluluk vermekte iken; yatana bir yastı, bir yastık vermektedir.
Halbuki daha dün o kapıdan girmek için kırk takla atıyordunuz. Ne oldu ? Tabi ki haklı taraflarınız vardır. Lakin sistemin hayatta kalması için karşıdaki müşterinin senin o duygusal çöküntünün sebebi değildir. Sen ancak Hizmetin Nimet olduğunun farkına vardığında müşterine huzurla davranırsan gerçek mutluluğu yakalamış olacaksınız. Evet yazımızın başına tekrar dönüp Fethi abiye kulak kabartalım; gelin tüm olumsuzlukların üstünü çizerek vakıf çeşmesi olma yönünde gayret edelim.
Osmangazi - Bursa

İş Yerinde İletişimin Artırılması

İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir.Birbirine düşman eden iletişimsizliktir. Güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir. Konfüç...